14 Aralık 2013 Cumartesi

Kaynakçam

Kaynakçam:
- Ortaçağ Ders Notları ve derste aldığım notlar

Sonuç

Sonuç olarak, kendi adıma konuşursam ben yeni bilgi edindiğimi düşünüyorum. Derste işlediğimiz bölümünü biliyordum. Mesela siyasal yapısını yada ekonomik yapısını biliyordum. Fakat ne yediklerini, giydiklerini kıyafetinin önemini ya da sıkılmamak için eğlencelerini bilmiyordum. Dürüst olmak gerekirse tarihi pek seven birisi değilimdir ama günlük hayatta ne yaptıklarını öğrenmek ilgimi arttırdı. Eğer benim gibiyseniz ve orta çağ tarihi birazcık daha öğrenmek istiyorsanız ama çok okuyup anlayan birisi değilseniz "Merlin" dizisini izlemelisiniz. Bu dizide bahsettiğim her şeyi görebilirsiniz toplumsal sınıflardan yediği yemeklere kadar.
Başka bir zamana kadar güle güle :)
 
Elif Usuloğlu 

Ortaçağ'da Eğlence


gameball
Tabi günümüzde telefon, tumblr, televizyon, playstation gibi teknoloji olunca insan sıkılmaz ama Ortaçağ da öyle bir teknoloji yok. Bu yüzden sıkılmamaları için eğlenecekleri bir şey bulmaları lazım.

May pole geleneği
Ortaçağ köy hayatında büyük olan bir şeyde Her mayıs ayında büyük bir ağacın kesilmesi ve yontup büyük bir direk haline getirilip "May Pole" dansı olarak köyün ortasına getirilmesidir. Bu direğin üstü çiçekler, kurdelelerle süslenir ve sonra bunun etrafında dans edilir.

May Poe günümüzde de devam edilmektedir.




Oynan başka oyunlar, eğlenceler ve sporlar:
-Satranç
-Nallar: nalları hedefe atmak.

okçuluk
-Güreş-Troubledourlar: seyahat eden müzisyen. Şiir ve şarkı yazıp seyahat ederler.
-okçuluk: özellikle okçuluk turnuvaları çok fazla yapılırdı.
-colf: golfün atası
 -"Gameball": basit futbol oyunu
-"Jousting"- soylular yapar. Jousting iki atlı ve mızraklarla olan bir oyundur. Amaç karşılıklı hızla sürerken diğer kişiyi mızrakla vurmak.
-Soylular joustıng turnuvaları ve ziyafet yaparak eğlenirler. 
Troubledourlar
Güreş
jousting





Ortaçağda Yemekler

 Ben yemeğe ve yemek yemeğe bayıldığım için bu projenin en güzel kısmı bu bölümü olmuş olabilir. Ben tarihi öğrenirken, dinlerken savaşlar, siyaset yada ekonomisi yerine en fazla günlük yaşamları, çaldıkları müzikler, giydikleri kıyafetleri ve özellikle yedikleri YEMEKLERİ!!
Yemeğe ilgim olduğu için size hem birazcık bilgi vereceğim hem de evde yada dizi de kullanmanız için bir iki tarif vereceğim.
 
Ortaçağ da başta yemekler basit ve evde yetiştirilmiş malzemelerden yapılmaktadır. Haçlı Seferleri ve Normanlar Avrupa yemeklerine etkileri olmuştur. Normanlar Fransız ve Iskandinav yemeklerinden etkilenmiştir. Bayram ve özel zamanlarda bol bol yemek yemeğe bayılıyorlardı.
Haçlı Seferlerinde gittikleri yerlerde farklı baharatlarla karşılaşmışlardır ve bunları onlarla birlikte geri getirmişlerdir. Haçlı seferleri sayesinde Avrupa'ya yeni baharat ve yeni yemekler gelmiştir.
Köylüler ve Soylular sınıf farkı yemekte de vardı. Soylular avlanabilirken köylülerin avlanma hakkı yoktu yakalanan köylüler ceza olarak ya elleri kesiliyordu yada öldürülüyordu. Bu yüzden köylüler çok zor durumda olunca avlanıyordu.
ALT sınıf yediği yemekler:
-Et(domuz, kuzu, sığır eti)
- Çorba/Güveç
-Süt, peynir
-Arpa ekmek
-Balık(buldukları zaman)
-Meyve(ağaçlarda yada çalılarda buldukları zaman)
-Bal
-Sebzeler(kendileri yetiştirdikleri)
içkiler:
-Bira
-Bal likörü
-Elma şarabı
Köylülerin yediği yemekler
ÜST sınıfın yediği yemekler:
-Et(kuzu, domuz, sığır, tavşan, koyun, kuğu...)
-Balık(somon, mezgit, pisibalığı, morina, alabalık, turna)
-Manchet ekmeği
-Yengeç, istiridye, midye
-Baharatlar
-Peynirler
-Meyveler
içkiler:
-Şarap(meyveli, meyvesiz)
Soylular ziyafet verirken

Fark ettiyseniz aralarında büyük bir fark var ama her iki sınıfta çok dindar olduğu için bazı zamanlar et yemek yasaklanıyor. Pazartesi, çarşamba ve cuma ve Hristiyan bayramlarında et yenmek yasaktı.
Köylülerin en fazla yediği yemek sığır eti güvecinin tarifini ancak İngilizce bulabildim. Aşağıdaki linkte bulabilirisiniz.
köylülerin yediği sığır eti güveci
 
 


Ortaçağ Kıyafetleri

Kıyafetler yemekler gibi kişinin Feodal Sistem ve piramit teki yerinin göstergesiydi. Krallar ve kraliçeler bunun üzerine Sumptuary Kanunları'nı koymuştur. Bu kanunlar inanları ayırt etmek için konulmuştur.
Ortaçağ Sumptuary Kanunlardan örnekler:
-Sadece soylular lüks, modaya uygun giyinebilir.
-Altın ve mor ipek kumaşları sadece kraliyet ailesi tarafından giyilebilir. Bu kanuna uymayan kadınlar hapse giriyordu.
-Hizmetçilerin karıları ve kızları on iki peninden fazla olan peçe(duvak) giymesi yasaktı.
 
köylüler

 

Ortaçağ köylü kıyafetleri genellikle çok ucuz, basit ve pratiklerdir. Üstlerinde bezden bluz, deri kemer, yünlü pantolon ve büyük botlar giyerlerdi. Kemerlerinden bıçak ve paralarını koymak için kılıf vardı. Soğuk günlerde paltolarını giyerlerdi.

 
 
 

Soylu kıyafetleri ise yıl yıl değişmiştir bu yüzden gözüme ortaçağ soylu deyince insanların giydikleri kıyafeti anlatacağım. Erkekler işlenmiş cüppe, pardösü, baş-elbise ve sivri ayakkabı giyiyorlardı. Tabiki de yanlarında hep kılıçları oluyordu. Soylu kıyafetleri o dönemde savurgan ve görkemli olmak zorundaydı bu yüzden canlı renkli kumaşlardan yapılıyordu ve aksesuar olarak altın, gümüş takıyorlardı.
 
 
 
 
Soylu kadınlar ise şık ve elegans gözükmek için sıkı uzun kuyruklu elbiseler giyerlerdi. Bellerini daha ince göstermek için korse kullanırlardı. Onun dışında tünik, uzun kuyruklu kuyruksuz elbise ve pelerin giyerlerdi. Özel günlerde tuvalet ya da dıştan korse giyerlerdi. Ayakkabıların uzun ve sivri idi.
Ayrıca elbiselerle uyması için uzun yada değişik şapkalar takıyorlardı.



soylular

Ortaçağ'da yaşadıkları yerler

hendek ortasında bir şato
 
sur içindeki kilise 
Derebeyliklerin kurulma yerini etkileyen en büyük faktör coğrafi şekildir. Bu yüzden Derebeylik şatoların çoğu kayalık tepelerde bulunmaktadır. Şatolar başta tahta ile yapılmakta idi ama sonra taşla yapılmaya başlamıştır. Bunun dışında bazen şatonun etrafında hendek vardır ve açılır kapanır köprü ile sadece şatoya girilir. Şatonun içinde zindan vardır ve bu zindanın için Oubilette dedikleri normal hücrelerden daha küçük bir hücre vardır. Kale burç, kule, nöbetçi evi ve mazgallar vardır. Şatonun ortasında kon ve şövalyelerin yaşadığı en uzun kule vardır. Şatonun etrafını saran birde surlar vardır. Sur ve şatonun arasında şehir meydanı, pazarlar ve kilise vardır.


tepeye yapılmış bir derebeylik şatosu
köyülerin evleri
pazarlar
 Tabi köylüler bu kadar lüks yaşamıyor. Köylüler çoğunlukla ahşaptan yapılmış yangına ve soğukluğa dayanıksız evlerde yaşıyorlardı.
 
 
İnsanlar eşyalarını giderlerini pazarlardan alıyorlardı. Bunlardan bazıları:
-yatak
-eldiven
-balmumu mumu
-deri çanta
-asma kilit
                               -ahşap fener
balmumu mumu



deri çanta


ahşap fener
asma kilit




Ortaçağ'da Toplumsal Sınıf

Ortaçağ da eşitlik yerine ayrımcı bir sınıf vardı. En belirgin ve bilinen sınıflar grafikte olduğu gibidir.
 
Toplumsal sınıflar piramidi
En üstte, soyluların üstünde krallar, kilise ve papa vardır. Fakat papa krallardan bile üstündür. Papa krallara taç giydirebilir onları aforoz edebilir.
Soylular(Aristokratlar):  Toprak sahibidir, topraklarında yaşayan insanlardan vergi alırlar. Vergi vermezler. Savaşlarda komutanlık yaparlar.
Din adamları: Vergi vermez, alırlar. Kilisede din işleriyle uğraşırlar.
Şehirliler(Burjuvalar): Esnaflardan oluşmuşlardır. Askerlik yapar ve vergi verirler. Ticaret, sanatla uğraşırlar. En yakın derebeyine bağlıdır.
Köylüler: Çiftçilikle geçinirler, vergi verirler ve askerlik yaparlar.
Serfler: Kölelerdir. Hakları yoktur, toprakla alınıp satılırlar. Piramidin en sonunu oluşturur.
Bu sınıfları birbirinden ayırmak çok kolaydır. Kıyafetlerinden, yediği yemeklerden, işinden belli olur.
 
Dikey geçiş yok denecek kadar azdır. Dikey geçiş sınıflar arası geçiştir. Mesela bir köylünün şehirli olması. Genellikle sınıflar kendi aralarında takılırlardı. Din adamları ve soylular şehirlileri alt sınıf olarak görür ve bu yüzden ayaklanmalar tarihte çıkmıştır. Bunlardan en bilineni Fransız İhtilalidir. Bu yüzden sınıflar arası gerginlik söz konusudur. Bu toplum düzeni sağlanması için kurallar vardır bu kuralların çiğnenmesi üzerine cezalarda vardır.

Siyasal Yapı ve Ekonomik Yaşam

 Siyasal Yapı
"Feodalizmin siyasal yapısının en temel özellikleri bölünmüşlük ve yerelliktir." (wikipedia, 1). Kral fiefleri soylular arası bölüştürür. Soylularda vassallar - arası fiefi ayırırdı. Burada tüm işi yapan serflerdir. Ekme, biçmeyi serfler yaparlardı ve çıkan ürünü vassallara verir. Emeklerine karşılık toprakta yaşama izni alıyordu. Kral en piramidin en tepesinde olsa bile toprak bölüşümü olduğundan pek fazla söz hakkı yoktu. 

Şövalyeler
Hiyerarşik bir ordu düzenine sahip değildir. Orduya ihtiyaç duyulduğu zaman şehirliler, köylüler ve serfler yaptıkları işleri bırakarak savaşa giderlerdi. Ayrıca komutanlar genellikle kont ya da krallar tarafından oluşuyordu ve profesyonel süvari askerler yani şövalyeler de savaşta önemli bir yer almaktadır.
Serflerin toprakta çalışması
Ekonomik Yaşam
 Daha demin yukarda anlattığımız yöntemi ekonomide uygularlar.
Fief: toprak parçası
 Ortaçağ da kapalı tarım ekonomisi vardır. Bu demektir ki dış ekonomi yok ve ürettiği malları kendilerine saklarlar. Bu yüzden para önemini bu dönemde kaybeder ve takas başlar ve ilkel bir yapı oluyor.

Esnaf, zanaatkârlar ve tüccarlar faaliyetlerini lonca sistemi ile yapıyorlardı. Aynı bölgede yaşayan esnaf topluluğunun geçinimlerini sağlayan kuruluştur. Gayri Müslimleri ve gerektiğinden fazla kişileri almazlar. Mesela daha iyi anlatmak için bir örnek vereyim. Bir yerde yaşayan ayakkabıcılar birlikte toplanıp alınacak malzemeyi toptan bir kişi halinde alırlar. Bu sayede üretim çokluğu ve sıklığı sağlanır ve ucuz olur. Ayrıca diğer rakiplerinin önüne geçerler.

 

11 Aralık 2013 Çarşamba

Ortaçağ' ya Genel Bir Bakış ve İnançları

Bence Ortaçağ Avrupası cok önemlidir çünküy yeni bir çağın başlagıcı olmasından daha önemli Avrupan'nın tarihini değiştirmiş. Bugünkü Avrupa'nın böyle olmasını Ortaçağ Avrupa sağlamıştır.
Vatican


Kendi kendime düşünürken şeyi fark ettim çoğu insan 10 yıl öğrendiği şeyi unutur. Bu yüzden yer bakmadan önce size Ortaçağ da Avrupa'nın nasıl bir halde olduğunu, kimin yönetiğini, hangi dine inandıklarını anlatacağım.

Ortaçağ,Kavimler Göçü sonrası başlamıştır ve o sırada Avrupa da "feodalizim" dönemi başlamıştır.
Avrupa da yani batıda Katolik yaygındır bu yüzden papa ve klişe büyük bir önem oynamıştır devletin yapısında. Batı'daki en önemli yer Vatican'dır.



Kavimler Göçü sayesinde klişe "Skolastik" düşünceyi yayılmıştır. Skolastik düşünce her şeyin kitaba(İncil) göre uygun olmasını ister. Bu yüzden güzel sanatlar, okul eğitimi denetim altına alınır. Din ortaçağ da herşeydi ve insanlar dinin ve klişenin altında yaşıyordu. Avrupadaki normal insanlar (vergi ödemeyenler) her yıl klişeye aşar vergisi ödemek zorundaydı. Aşar vergisi bir yıl içinde ki kazançlarının onda birini vermektir.
Bu dönemde cadılara, büyücülüğe inanılıyordu. Bu yüzden Engizisyon Mahkemeleri başlatıldı. Bu mahkemeler simya, büyücülük ve cadılığa karşı yapılmıştı. Hemen hemen herkes birbirini simya yapmakla suçlayabilirdi ve kanıt olmadan yakılıp ve işkence yapılıp öldürülürdü. Bu mahkemeler yüzünden çok fazla suçsuz kişi öldürülmüştür.


işkence
cadıların akılması



işkence